LİNÇ KAMPANYASI
Bu site, başta LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru Mustafa Şükrü Demirkanlı ve onun yönetimindeki LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi olmak üzere, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'la gerçekçi yazar Coşkun Büktel'in sanatsal olanaklarını imha etmek isteyen kişi, kuruluş ve kurumları teşhir etmek amacıyla kurulmuştur!
3 Ocak 2011 Pazartesi
Düşünme özürlü kişileri yazar, konuşma özürlü kişileri oyuncu olarak piyasaya süren Robert Kolej (Boğaziçi Üniversitesi), entelektüelliği karartıyor!
***
Aşağıdaki yazıda "Ben Robert Kolej, (...) mezunu." diyen yazar Pınar Kür diyor ki:
"Robert mezunlarında (...) Amerika'ya kaçma eğilimi var."
***
Robert Kolej
İLİŞKİLİ HABERLER
Benim okulum, öteki okullar gibi değil. Çünkü...
Robert Kolej
LİNÇÇİ Genco Erkal (Oyuncu)
Amerika'yı eleştirmeyi Robert'te öğrendim
"Robert Kolej, hayatımın yolunu çizmemde, tiyatro sanatçısı olmamda bana yardımcı oldu. Tiyatro sanaçısı olmaya o okuldaki tiyatro etkinlikleri sırasında karar verdim. Değerli hocalarımız vardı. Sanat, edebiyat, tiyatro gibi dallarda kendimizi geliştirmemiz yolunda çok destek oldular. 1957 mezunuyum; o zamanlar okul, kızerkek kısmı olarak ikiye ayrılmıştı. Her iki okulda yılda beş-altı oyun çıkarılırdı. Bu oyunların yarısı İngilizce, yarısı Türkçe olurdu. Biz kızların, kızlar da bizim oyunlarımıza konuk olarak katılırdık. Biz Shakespeare'i kendi dilinde konuşarak oynamayı orada öğrendik. Bu tarz etkinlikleri, kişilik gelişmesi açısından da çok önemli buluyorum. Bize genç yaşta büyük sorumluluklar verildi. Örneğin son yılında tiyatronun başındaydım ve o yıl ilk kez bir öğrenci tiyatrosu olarak Anadolu turnesine çıktık. Robert Kolej'de bu tür olanaklar hep sağlanıyordu. Bunun yanı sıra Robert Kolej benim Amerikan İngilizcesinden nefret edip, İngiliz İngilizcesini sevmemi sağlayan yerdir. Her ne kadar Amerikan İngilizcesi öğretilse de... Aynı doğrultuda Robert bir Amerikan okulu olsa da, bir mezun olarak Amerika'yı en çok eleştiren kişilerden biriyim. O eleştirel bakışı da orada öğrendim."
Neşe Erberk (İşkadını)
Kendi ayaklarımın üzerinde durmamı sağladı
"Robert Kolej'in birkaç önemli özelliği var. Öncelikle çok iyi bir eğitim programına sahip. Bu eğitim programında Amerikalı ve İngiliz öğretmenler ders veriyor. Dolayısıyla yabancı dil eğitimi çok kuvvetli. Ama matematik ağırlıklı bir eğitim aldık. Bunun yanı sıra yaşayarak öğrenme yöntemiyle yetiştirildik. Robert, sosyal yönü çok kuvvetli bir okul. Sadece bir eğitim kurumu değil; oradaki çocukların kendi ayakları üzerinde durabilen, bir toplulukta farklılıklarını gösteren bireyler olması amaçlanıyor. Çocukların kendi kendilerini disipline etmelerini sağlıyorlar. Öğrenciler arasında ciddi bir rekabet olduğu için kendimizi hep çalışmaya motive ederdik. Ben iyi bir öğrenciydim. Ama Robert'e girip de çalışmayan öğrenci azdır. Herkes nasıl daha iyi olurum hedefli çalışır. Biz okul sonrası öğretmenlerimizle dolaşırdık, spor yapardık... Konum olarak da çok güzel, orman içerisinde... İnsana huzur verir. Ben 1982 mezunuyum ve çocuklarımın da benim gibi orada okumasını çok isterim. Ama girmeleri çok zor. Robert, sonuç olarak seçkin bir okuldan mezun olup, seçkin bir kişi olarak toplumda yer almamı sağlamıştır. En önemlisi kendi ayaklarımın üzerinde durmamı ve bir birey olarak yetişmemi sağladı."
Ömer Karacan (İşadamı)
Öğrencinin ufkunu açan bir okul
"Robert Kolej, o kadar muhteşem bir tecrübeydi ki, anlatmakla bitmez. Merakınız varsa, verilenleri almaya hazırsanız, size bir dünya insanı olmayı öğretiyor. Her bakımdan sizi tatmin etmeye hazır. Hayat görüşünü belirleyen, ufku çok zorlayan bir okul. Ayrıca alaturkalık sıfırdır. Öğrencileri o okula girmek için kendilerini o kadar zorluyorlar ve öyle bir eğitim alıyorlar ki, sonunda kendilerini beğenmemeleri imkânsız. 1980 mezunuyum. Okulda tiyatroya çıktım, fen kollarında yer aldım. Bunun yanı sıra cuma günleri okul sonrasında, büyük salonda 'çay' adı altında disko partilerini başlatan kişiyim. Okul, kesinlikle baskıcı değil, bu tip şeylere çok açık. İnsanı her tecrübeye teşvik eder... Konumunun güzelliğine de değinmeden geçemeyeceğim..."
Pınar Kür (Yazar)
Robert mezunlarında Amerika'ya kaçma eğilimi var
"Ben Robert Kolej, oğlum Galatasaray Lisesi mezunu. Her iki okulu da iyi tanıyorum. Her iki okulun da Türkiye'ye çok iyi, başarılı insanlar yetiştirdiğini düşünüyorum. Ama bazı yönlerden birbirlerinden ayrılırlar. Robert Kolej'de özgürlükçü bir hayat vardır. İnsanları rahat bırakırlar, analitik düşünme yetisini verirler. Ama Galatasaray Lisesi, biraz daha sıkı bir okuldur. Öğrencilerine Fransız eğitimi verir. Bence Galatasaray Lisesi'nin mezunları,Türkiye için her zaman daha çok iş yaptı. Öteden beri Türkiye için yüksek kademeli memur yetiştirdi. Galatasaraylılar siyasetçi olmaya daha yatkındır, Robert'ten Bülent Ecevit ve Tansu Çiller gibi isimler çıksa da... Robert mezunlarında çoğunlukla Amerika'ya kaçma eğilimi var."
(Kaynak: SABAH)
***
Ayrıca bakınız: TAKSAV'cı Yener Aksu yalan söylüyor!
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 4
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 5
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 6
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 7
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 8
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 9
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 10
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 11
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın "Emek Ödülü" verdiği 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Halman'ın "aklın yolu bindir" kitabından / 12
Aşağıdaki TAKSAV'la ilgili yazı, harf harf, hece hece, sözcük sözcük, tümce tümce, paragraf paragraf yanıtlanacak! (Hilmi Bulunmaz)
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf'ın (TAKSAV) 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talat Sait Halman’a verdiği “Emek Ödülü” haber linkleri
11 kişiden oluşan Danışma Kurulu, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Halman'a, 13. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali'nde "Emek Ödülü" vermişti!
LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından LİNÇÇİ Mimesis, 12 Mart Faşizmi Kültür Bakanı Talât Sait Halman'a "Emek Ödülü" veren TAKSAV'a "kutsallık" katıyor!
***
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi
Tam yirmi yıldır Türkiye tiyatrosunun ensesinde asalak bir hayat sürdüren LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin kurucusu Demirkanlı'yı tanıyınız!!!
Mutlaka tıklayınız:
Daha "TRAGEDYA" diye yazmasını bile bilemeyecek kadar tiyatro cahili, LİNÇ KAMPANYASI imzacısı LİNÇÇİ Savaş Aykılıç, kesinlikle bizden izleniyor!
***
Ayrıca bakınız:
LİNÇÇİ Savaş Aykılıç, 16. yüzyılın ikinci yarısından beri ORATORYO (İtalyanca: Oratorio) olarak yazılan sözcüğü "OROTORYO" olarak yazmayı uygun gördü!
İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sahne amirliği yapan, yazı yazma özürlü ve LİNÇÇİ Savaş Aykılıç, 2500 yıllık "TRAGEDYA"ya, "TRAGETYA" kostümü giydirdi!!
LİNÇÇİ Savaş Aykılıç'ı piyasaya sürenler, LİNÇÇİ Savaş Aykılıç'ın "TRAGEDYA"ya "TRAGETYA" dediğini bildikleri için, bu sürüme hiç özen göstermemişler!
Defolu yazarlar yetiştiren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü, yetiştirdiği yazarların dilini bir türlü düzeltemiyor!
Defolu yazar LİNÇÇİ Savaş Aykılıç'a yazarlık diploması veren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü tanımaya çalışalım!
LİNÇÇİ Savaş Aykılıç ile LİNÇÇİ Mimesis; Türkçe, dilbilgisi, yazım kuralı desleri aldıkları sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın adını asla anmıyorlar!
Ankara Üniversitesi DTCFTB mezunu, İDT sahne amiri, "Aşk Grevi"nin yazarı, LİNÇÇİ Savaş Aykılıç'ın yazdığı oyunlar(?!), hızla değer yitirmeye başladı!
***
LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!
Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!
Linç imzacıları listesi
SOSYALİST SANATÇI HİLMİ BULUNMAZ'A KARŞI VERDİĞİ MÜCADELEDE LİNÇÇİ MUSTAFA DEMİRKANLI'YI CAMİ AVLUSUNDAKİ PİÇ GİBİ YALNIZ BIRAKAN LİNÇÇİLERİ KINIYORUZ
Türkiye tiyatrosunun hızla, hem de şimşek hızıyla çürümesi, küflenmesi ve ceset hâline gelip imha olması için, bir LİNÇ KAMPANYASI düzenleyen "alçaklar ordusu", önderleri Sayın LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya (SLYMŞD) ihanet ederek, ("1976 yılında; Kuleli Askeri Lisesi'nden, 1979 yılında; Kara Harp Okulu'ndan jandarma subayı olarak mezun"/ Kaynak: Mustafa Demirkanlı, "Biz çok özgürdük!", Boyut Yayınevi, sf. 1) bu komutanın, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'a karşı başlattığı iftira, karalama, yalan-dolan çalışmasına katılmamakla, başta kapitalist değerler olmak üzere, her türlü alçaklık değerlerine karşı duyarsızlık gösteriyorlar.
Bu "alçaklar ordusu", "Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Sayın LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'ya (SLYMŞD) destek vermiyorlar!
Bu "alçaklar ordusu", "Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Sayın LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı Sultanahmet Camii'nin devasa avlusuna bırakılan bir piç gibi algılıyorlar!!
Bu "alçaklar ordusu", öyle anlaşılıyor ki, "Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Sayın LİNÇÇİ yayıncıMustafa Şükrü Demirkanlı tarafından asla affedilmeyecek!!!
Bu "alçaklar ordusu", "Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Sayın LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlıtarafından; esefle, hiddetle, nefretle ve şiddetle kınanacak!!!...
"Devlet Tiyatroları'nın Aşil Topuğu" Sayın LİNÇÇİyayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı yalnız bırakan bu"alçaklar ordusu"nu, biz de; esefle, hiddetle, nefretle ve şiddetle
KINIYORUZ!
itü sözlük, sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ı değerlendirmiş(?!)
***
Hilmi Bulunmaz
1. Gerçekten bulunmaz bir adamdır!! Tiyatro camiasıyla uzaktan yakından alakası olan herkese saldırır, laftan anlamaz, eleştiri yapmayı bilmez, küfür ve hakaret etmeden düşüncelerini ifade edemez, ne Devlet Tiyatrosunu beğenir ne Yıldız Kenter'e saygı duyar, ne tiyatro sitelerini beğenir ne Genco Erkal'ın oyunlarını dikkate alır.. İzinsiz bir şekilde istediği yazıyı değiştirip sitesinde yayınlamakta da üstüne yoktur.
(yıldızlar da isterim, 22.05.2009 23:32)
@3489177
2. Adı var kendi yok denen cinstendir. Sözlüklerde hakkında yazılması bile onu yüceltecek değerdedir!
(isteböylegüzelim, 22. 05. 2009 23:34)
3. Tiyatrocu.
Şirretliğiyle nam salmıştır. Tiyatronun Melih Gökçek'i diyebiliriz. İşi sadece tiyatroculuk olan tiyatrocuların, kurumlarını yaşatmak için çırpınarak devletten para almalarını eleştirir. Bunu yaparken de tiyatrosunu ve yayınlarını (dergi, kitap, afiş) sahibi olduğu kuyumcu dükkanlarının verimli kazancıyla desteklediğini görmezden gelir. Ülkedeki bütün tiyatroculara (Ferhan şensoy, Genco Erkal, Münir Özkul vs..) edep sınırlarını zorlayarak tavır alır. Sahibi olduğu kuyumcu dükkanları düzen dışıymış gibi onları düzenle işbirliği yapmakla (ve yeteneksizlikle!) itham eder.
Zengin adamın Marksist olmasında eleştirilecek bir husus yoktur tabii ki, ama bu adamınki gibisinden lümpen bir narsisizmin marksizmi de solculuğu da ona göre oluyor.
Geçindiği tek insan -muhakkak ki kumaşı kendisininkinden daha iyi kesilmiş olan- Coşkun Büktel'dir. Bu ikili birbirini yağlar ve de ballar.
12 eylül'de devletçe birkaç aylık misafir edilişini bir onur madalyası gibi boynuna asıp dolaşır.
Eleştiri yazılarında kullandığı ifadeler "o.. çocuğu" ile "yav..k" arasındaki bir yelpazede görevlerini birbirine devreder durur.
Kendisini münir özkul sahnesi üzerine yürütülen tartışmalar sırasında tanıdım. münir özkul için "seks sanatçısı" diyordu. seviyesindeki çiğliğin çok daha fazlasını diğer yazılarında gördüm, okudum. ne onun içinde yer aldığı tartışmaların ne de tiyatro camiasının bir parçasıyım. hatta tiyatroculuk denen şeyin o eleştirilemez kutsal inekliğinden ne denli nefret ettiğimi de bu sözlüğün bir yerlerine yazmışımdır.
fakat...
bu tür insanları pir aşkına teşhir etmeyi de vazife belledim niyeyse.
ve ettim bile işte.
yazımı hilmi bey'in dostoyevski hakkındaki yazısının son paragrafıyla bitirmek istiyorum:
"köylüleri inleten çarlığa karşı savaşım veren dostoyevski, sadece ilenme anlamında muhalefet yapmayan, çara karşı bir suikastın başını çeken insanlardan biri. suikasta karışanların tek tek kurşuna dizildiği, kendisine sıra geldiğinde 'çar tarafından affedilen' dostoyevski, ömrünün önemli bir bölümünü sibirya tutsaklığıyla geçirmek zorunda kalıyor. hiçbir koşulda yılmayan ve yılgınlığa karşı ödün vermeyen dostoyevski, benim yakın 'arkadaşlarımdan' biri."
hazret, bütün yüce eserlerini sibirya sürgünü sonrasında, çarcı ve islavcı döneminde yazan ulu dostoyevski'yi beğenmektedir. bu hayranlığını yürekten kutluyor, kendisine diğer bir rus yazarı dostoyevski'yi de tavsiye ediyorum.
(görsel: hilmi bulunmaz/106193)
(salieri ve çiğnenen onuru, 16.10.2009 20:33 ~ 30.11.2010 13:31)
4. pelin batu, engin noyan, merih ermakastar'dan sonraki dördüncü sözlük takıntım. eğlence kaynağı, ibiş'in rüyası.
şair, yazar, tiyatrocu.
öykücü, kuyumcu, mücadele adamı.
romantik, egzantrik, küfürbaz.
türkçe bilgisini test edelim:
"yukarıdaki afiş, ne denli emperyalist kültürel kuşatma sonucu oluşan bir durum içerisinde bulunduğumuzu ve bu duruma gelmemizde, münir özkul'un da payı olduğu, gün gibi ortada!..."
diyorum ki, ercüment menemen diyorum.
hoplayın zıplayın işte:
http://www.canbarslan.com.tr/index.php?option=com_content&view=category&id=36:eski-dost-ercuement-menemen&Itemid=73&layout=default
(salieri ve çiğnenen onuru, 19.10.2009 22:23 ~ 29.05.2010 20:53)
5. bir arkadaşlık sitesine koyduğu avatarına buyrun efendim:
(görsel: hilmi bulunmaz/106444)
heh heh.
(salieri ve çiğnenen onuru, 22.10.2009 10:49 ~ 10:49)
6. bir tarihte aznavur pasajı'nda açtığı bulunmaz tiyatro'da oynayan oyunu için bizzat, yaka paça çevirdiği insanları zorla oyununa sokmaya çalışan tiyatrocu.
(puxa vida, 22.10.2009 13:02)
7. "1988 - 1989 tiyatro sezonunda basın müzesi tiyatro bölümü'nü kurup, bu bölümün genel sanat yönetmenliği'ni yapmıştım. ...
tamamıyla benim örgütlediğim 70 - 80 öğrenciye tiyatro eğitimi verirken, bu öğrencilerden alınan ciddi kurs paralarının bir kuruşuna bile asla dokunmuyordum. ...
oysa, diğer bölümlerin eğitmenleri yarı yarıya para alıyorlardı. yani bir öğrenciden 100 tl alınacaksa, bunun 50 tl'sini eğitmenler alıyordu. onlar aldıkları para karşılığında özgürlüklerini kiralarlarken, ben para almayarak özgürlük ruhumu koruyabiliyordum."
bu adamı seviyorum allah şahidimdir. ömrümü uzatıyor.
kuyumcuyum demiyor da!...
(salieri ve çiğnenen onuru, 18.12.2009 11:58)
8. büktel'e giydirip bulunmaz'ı koruyan yazıya buyrun burdan yakın. ağzım dilim dolaştı bak şimdik. http://tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=2432
(salieri ve çiğnenen onuru, 04.11.2010 23:52 ~ 23:54)
9. bir ara "mum" adlı dergiyi çıkarmıştı, insancıl dergisinden kopup koptuğu derginin altıncı dereceden bir versiyonunu sürmüştü piyasaya.
(cizgili filim, 04.11.2010 23:55)
10. diyalektik bulunmaz'da sınanıyor. bu adamı, bu soytarı lafını bilmezi, ukala dümbeleği soslu sosyalisti, bu ibiş adamı savunacağım şu satırlarda işte diyalektik neşvünema buluyor.
adam önüne gelene yavşak diyerek hakaret etmiş. isim vermemişmiş. daha kötü ya; dünden bugüne, yukardan aşağıya bütün bir tiyatro camiasını, tarihini tahkir etmişsin. tek insana laf çaksan daha kabul edilebilir olurdu. sonra kalkmış birisi "sensin yavşak" demiş. hoop, dava açma hakkı saklı olmak üzere noter onaylı ihtarname! nedir ulan bu, tiyatronun da mafyası kuruldu da haberimiz mi yok?!
tarihte ilk defa diyorum ki; bulunmaz haklıdır. lafı geri postalamış ve tam desteğimi almıştır. ama şımarmasın. hala ibiş.
imza: bir koyunu gütmemiş salieri
http://www.medyafaresi.com/haber/50381/magazin-haluk-bilginere-cok-sert-yavsak-cevabi.html
(salieri ve çiğnenen onuru, 05.11.2010 17:30 ~ 17:33)
(Kaynak: itü sözlük)
LİNÇÇİ İsmail Can Törtop'un yönettiği(?!) LİNÇÇİ www.tiyatrodunyasi.com da LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru olduğundan yangına körükle gitmeyi yeğliyor!!!
|